Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Güldürme ögesinin ön planda tutulduğu metinlerde kullanılan anlatım türüne mizahi anlatım denir. Bir kişinin normalden sapan davranışlarını kendisinin normal sayması, yaptığı eylemin doğruluğundan emin olması, düştüğü durumu yadırgamaması, bu nedenle de sakin olması ve yaşadıklarını olağanmış gibi karşılaması, gülünçlüğü doğurur. Mizahi anlatım, işte bu gülünçlüğün anlatılmasıdır.
1. Okuyucuda uyandırılmak istenen etkiye göre düzenlenir.
2. Ses, taklit, hareket ve konuşma önemlidir.
3. Mizahi unsurlarda gerçekten sapma vardır.
4. Mizahi unsurları oluşturmada karşılaştırmalar, durumlar, hareketler, kelime ve kelime gruplarından yararlanılabilir.
5. Amaç okuyucuyu düşündürmek ve eğlendirmektir.
6. Roman, hikâye, tiyatro, şiir, deneme gibi türlerde kullanılır.
7. Mizahi anlatımlarda dil bir olayı anlatmak için kullanılır. (sanatsal, edebi işlevlerde kull.)
AL HAKKINI GİT
Nasrettin Hoca'nın, Akşehir'de kadılık yaptığı günler...
Yoksul bir adam, eline geçirdiği bir parçacık ekmeği ile birlikte bir aşçı dükkânının önüne gitmiş, orada fıkır fıkır kaynamakta olan bir et çömleğinin başına geçmiş. Ve sonra ekmeği, çömlekten çıkan buhara tutarak yemeye başlamış. Bunu gören aşçı dükkânının sahibi:
"Ver bakalım tirit parasını." demiş. Adamın yakasına sarılmış.
Yoksul adam:
"Yahu!" demiş dükkân sahibine. "Ben senin ne etinden aldım ne de etin suyundan, insaf et!"
Dükkân sahibi, yoksul adamı yakaladığı gibi Nasrettin Hoca'nın önüne getirmiş.
Olayı anlattıktan sonra:
"Bu adamdan şikâyetçiyim, paramı isterim Kadı Efendi." demiş.
Nasrettin Hoca, bir de yoksul adamı dinlemiş. Sonra cebinden birkaç akçe çıkarıp avucunda sallamaya başlamış. Sonra da dükkân sahibine:
"Bu sesi duydun mu?" diye sormuş.
Dükkân sahibi:
"Duydum, Kadı Efendi." demiş.
Nasrettin Hoca:
Bu ses, senin hakkın olan sestir. Al hakkını ve durma git.
TAM AÇLIĞA ALIŞIRKEN
Zorlu bir kış olmuş... Nasrettin Hoca'nın parası tükendikçe tükenmiş. Ne yapacağını şaşırmış. Sonunda çareyi masrafı kısmakta, aza katlanmakta bulmuş. Bu arada, eşeğinin yemini kıstıkça kısmış Nasrettin Hoca.
Azaltmış...
Azaltmış... Her gün biraz daha azaltmış...
Hayvancağız, yavaş yavaş gücünü yitirmeye başlamış. Yemini azaltmasına karşın, eşeğin yaşadığını gördükçe seviniyormuş Nasrettin Hoca. Ve günbegün, yemi azaltmayı sürdürmüş.
Ama bir sabah ahıra gittiğinde ne görsün, hayvan ölmüş.
Nasrettin Hoca:
Ahh çekmiş derinden, tam açlığa alışırken öldü zavallıcık...
TAŞLAMA
Ormanda büyüyen adam azgını
Çarşıda pazarda insan beğenmez
Medrese kaçkını softa bozgunu
Selâm vermek için kesan beğenmez
Âleme ta'n eder yanına varsan
Seni yanıltır bir mesele sorsan
Bir cim çıkmaz eğer karnını yarsan
Camiye gelir de erkân beğenmez
Bir çubuğu vardır gayet küçücek
Zu'm-ı fâsidince keyf getirecek
Kırık çanağı yok ayran içecek
Kahvede fağfuri fincan beğenmez
İş gelmez elinden gitmez bir kare
Aslında neslinde giymemiş hare
Sandığı gömleksiz duran mekkâre
Bedestene gelir kaftan beğenmez
Elin kapısında karavaş olan
Burunu sümüklü gözü yaş olan
Bayramdan bayrama bir tıraş olan
Berbere gelir de dükkân beğenme
Dağlarda kırlarda gezen bir yörük
Kimi tımar sıpah kimisi bölük
Bir elife dili dönmeyen hödük
Şehr-istana gelir ezan beğenmez
Yaz olunca yayla yayla göçenler
Topuz korkusundan şehre kaçanla
Meşe yaprağım kıyıp içenler
Rumeli Yenicesi duhan beğenmez
Kazak Abdal söyle bu türlü sözü
Yoğurt ayran ile hallolmuş özü
Köyden şehre inse bir köylü kızı
İnci yakut ister mercan beğenmez
( Kazak Abdal )
Tarih: 2016-03-02 01:56:59 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Mizahi Anlatım Nedir
Bu Yazıda Neler Var:
Mizahi Anlatım Nedir
Güldürme ögesinin ön planda tutulduğu metinlerde kullanılan anlatım türüne mizahi anlatım denir. Bir kişinin normalden sapan davranışlarını kendisinin normal sayması, yaptığı eylemin doğruluğundan emin olması, düştüğü durumu yadırgamaması, bu nedenle de sakin olması ve yaşadıklarını olağanmış gibi karşılaması, gülünçlüğü doğurur. Mizahi anlatım, işte bu gülünçlüğün anlatılmasıdır.
Mizahi Anlatımın Özellikleri
1. Okuyucuda uyandırılmak istenen etkiye göre düzenlenir.
2. Ses, taklit, hareket ve konuşma önemlidir.
3. Mizahi unsurlarda gerçekten sapma vardır.
4. Mizahi unsurları oluşturmada karşılaştırmalar, durumlar, hareketler, kelime ve kelime gruplarından yararlanılabilir.
5. Amaç okuyucuyu düşündürmek ve eğlendirmektir.
6. Roman, hikâye, tiyatro, şiir, deneme gibi türlerde kullanılır.
7. Mizahi anlatımlarda dil bir olayı anlatmak için kullanılır. (sanatsal, edebi işlevlerde kull.)
Mizahi Anlatım Örnekleri
AL HAKKINI GİT
Nasrettin Hoca'nın, Akşehir'de kadılık yaptığı günler...
Yoksul bir adam, eline geçirdiği bir parçacık ekmeği ile birlikte bir aşçı dükkânının önüne gitmiş, orada fıkır fıkır kaynamakta olan bir et çömleğinin başına geçmiş. Ve sonra ekmeği, çömlekten çıkan buhara tutarak yemeye başlamış. Bunu gören aşçı dükkânının sahibi:
"Ver bakalım tirit parasını." demiş. Adamın yakasına sarılmış.
Yoksul adam:
"Yahu!" demiş dükkân sahibine. "Ben senin ne etinden aldım ne de etin suyundan, insaf et!"
Dükkân sahibi, yoksul adamı yakaladığı gibi Nasrettin Hoca'nın önüne getirmiş.
Olayı anlattıktan sonra:
"Bu adamdan şikâyetçiyim, paramı isterim Kadı Efendi." demiş.
Nasrettin Hoca, bir de yoksul adamı dinlemiş. Sonra cebinden birkaç akçe çıkarıp avucunda sallamaya başlamış. Sonra da dükkân sahibine:
"Bu sesi duydun mu?" diye sormuş.
Dükkân sahibi:
"Duydum, Kadı Efendi." demiş.
Nasrettin Hoca:
Bu ses, senin hakkın olan sestir. Al hakkını ve durma git.
TAM AÇLIĞA ALIŞIRKEN
Zorlu bir kış olmuş... Nasrettin Hoca'nın parası tükendikçe tükenmiş. Ne yapacağını şaşırmış. Sonunda çareyi masrafı kısmakta, aza katlanmakta bulmuş. Bu arada, eşeğinin yemini kıstıkça kısmış Nasrettin Hoca.
Azaltmış...
Azaltmış... Her gün biraz daha azaltmış...
Hayvancağız, yavaş yavaş gücünü yitirmeye başlamış. Yemini azaltmasına karşın, eşeğin yaşadığını gördükçe seviniyormuş Nasrettin Hoca. Ve günbegün, yemi azaltmayı sürdürmüş.
Ama bir sabah ahıra gittiğinde ne görsün, hayvan ölmüş.
Nasrettin Hoca:
Ahh çekmiş derinden, tam açlığa alışırken öldü zavallıcık...
TAŞLAMA
Ormanda büyüyen adam azgını
Çarşıda pazarda insan beğenmez
Medrese kaçkını softa bozgunu
Selâm vermek için kesan beğenmez
Âleme ta'n eder yanına varsan
Seni yanıltır bir mesele sorsan
Bir cim çıkmaz eğer karnını yarsan
Camiye gelir de erkân beğenmez
Bir çubuğu vardır gayet küçücek
Zu'm-ı fâsidince keyf getirecek
Kırık çanağı yok ayran içecek
Kahvede fağfuri fincan beğenmez
İş gelmez elinden gitmez bir kare
Aslında neslinde giymemiş hare
Sandığı gömleksiz duran mekkâre
Bedestene gelir kaftan beğenmez
Elin kapısında karavaş olan
Burunu sümüklü gözü yaş olan
Bayramdan bayrama bir tıraş olan
Berbere gelir de dükkân beğenme
Dağlarda kırlarda gezen bir yörük
Kimi tımar sıpah kimisi bölük
Bir elife dili dönmeyen hödük
Şehr-istana gelir ezan beğenmez
Yaz olunca yayla yayla göçenler
Topuz korkusundan şehre kaçanla
Meşe yaprağım kıyıp içenler
Rumeli Yenicesi duhan beğenmez
Kazak Abdal söyle bu türlü sözü
Yoğurt ayran ile hallolmuş özü
Köyden şehre inse bir köylü kızı
İnci yakut ister mercan beğenmez
( Kazak Abdal )
Tarih: 2016-03-02 01:56:59 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx